Nobel Fizik Komitesi Alain Aspect John F. Clauser ve Anton Zeilinger’e ‘kuantum teknolojisinde yeni bir çağın temelini atan’ çalışmaları nedeniyle Nobel Fizik Ödülü’nün verildiğini söyledi. Komite kuantum üzerine çalışmalar yürüten bu bilim insanlarının her birinin “iki parçacığın ayrıldıklarında bile tek bir birim gibi davrandığı dolaşmış kuantum durumlarını kullanarak çığır açan deneyler” yürüttüklerini söyledi. Deney sonuçlarının “kuantum bilgisine dayalı yeni teknolojinin” yolunu açtığını belirterek üç bilim insanı da ödüle layık görüldü.
Ödüle layık görülen bilim insanlarının bu deneysel araştırması 1960’larda aralarında normal bir iletişim kurulamayacak kadar uzağa uçan parçacıkların aynı zamanda kuantum dolaşıklığı olarak da bilinen bir uyum içinde çalışıp çalışamayacağını anlamaya çalışan bir fizikçi olan John Stewart Bell’in çalışmasına dayanıyor.
Kuantum mekaniğine göre parçacıklar aynı anda iki veya daha fazla yerde bulunabilirler. Parçacıklar ölçülmedikçe veya bir şekilde gözlemlenmedikçe biçimsel nitelikler almazlar. Bir parçacığın konumu veya dönmesi gibi ölçümleri alındığında çiftinden ne kadar uzaklaşmış olursa olsun partnerinde herhangi bir değişiklik gözlemlenir. Bu konu hakkında Alain Aspect John F. Clauser ve Anton Zeilinger birbirinden bağımsız bir şekilde çalışmalar yürüttü.
Nobel Fizik Ödülü’ne layık görülen bu bilim insanları kuantum dolaşıklığı hakkındaki temel bir iddiayı netleştirmeye yarayan bir deney yaptılar ve bunun için ödülün sahibi oldular.